Felaketin Ayak Sesleri

Sevgili okurlar hepimiz biliyoruz. 7 Haziran 2015 tarihinde bir seçim oldu bu seçimlerde Hükümet istediği oyu alamayınca hükümeti kuramadı. Bu duruma içten ve dıştan sevinenler olmuştu.    Beyler bu memleket bizimdir.1 Kasım 2015 seçimlerinde hükümet (%49.50) oy alınca bu defa içtekilerle dıştaki iş birlikçilerin akılları başlarından gitti. Ne yapacaklarını şaşırttılar.    Daeş bahanesiyle Rusya Suriye’ye girdi. Hepimiz çok iyi biliyoruz orta doğu kan gölü. Türkiye’miz bir ateş çemberi içerisindedir. Çevremizde olup bitenleri görüyoruz. İslam coğrafyası yanıyor.    Orta Afrika Cumhuriyeti, Arakan, Afganistan, Libya, Filistin, Suriye, Irak, Pakistan, Mısır, Mali, Nijerya, Yemen bu devletleri bölüp parçaladılar. Arap’ı Müslüman’ı bir birine düşürdüler. Yaşlılar gençler kadınlar çocuklar topraklarından sürüldü. Yurtlarından yuvalarından edildiler.    Dost bildiğimiz birçok devletler yıllardır Pkk’ayı üzerimize saldılar. Otuz Kırk yıldır her iki taraftan da yüzlerce binlerce insan öldü. Son yıllarda Kürt’ lükle Türk’ lükle bizi bölmeye çalıştılar bölemediler. Bu defada içerdeki işbirlikçiler paralel yapı ile beraber olup gezi olaylarını (17.25) Aralık olaylarını başlattılar onda da muvaffak olmadılar.    Geçtiğimiz yıllarda Avrupa devletleri Rusya’ya, İran’a ambargo uyguladı biz ise desteğimizi sürdürdük. Elimizden gelen dostluğu gösterdik.    Dost bildiğimiz bu iki devlet şimdi Türkiye’ye karşı tavır aldılar. Bunlar böyle bir nankördürler. İran gazı kesmekle tehdit ediyor kesin gazınız başınıza çalınsın. Odunumuz, kömürümüz, tezeğimiz, var yakar keyfimize bakarız sanki yıllar önce doğal gaz mı kullanıyorduk.    Rusya daeş le mücadele edeceğim diye Suriye’ye girdi ilk hedefi ılımlı Suriye’ li muhalifleri ve Türkmenleri vurdu. Vurmaya da devam ediyor.    Suriye Halk’ına giyecek, yiyecek, içecek, götüren yardım tırlarını vuruyor. Rusya’nın Suriye’de ne işi var. Tüm uyarılara rağmen Rus pilotlar 24 Kasım 2015 tarihinde sınırlarımız ihlal ettiler. Jetlerimiz tarafından vuruldu. Putin delilere döndü. Bizde hocalar var bari Türkiye’ye gelsin okunsun belki akıllanır.    22 Haziran 2012 Tarihinde Pilotlarımıza uyarı yapılmadan bizim uçağımız Suriye tarafından vuruldu. Uçak bin metre denizin dibine gömülmüştü. Bizim ki uçak değil miydi, Bizimkiler pilot değil miydi, Bizim neden sesimiz çıkmamıştı. Acaba korktuğumuzu mu sandılar da. Sınırlarımızı ihlal etmeye başladılar.    Biz Putin’e ılımlı davrandıkça daha da şımarmaya devam edecektir. Iraktaki barış askerlerimiz Rusya’yı İran’ı rahatsız etti. Şimdide Kıbrıs Rum bölgesine askeri üs kurmaya çalışıyor. Nedir bu heriflerin şımarıklığı.    Böyle devlet adamlığı olmaz. Duygusallıkla, hakaretlerle, çocuksu davranışlarla, devlet yönetilmez. Sayın devlet büyüklerimiz biz de Rusya’ya İran’a restimizi çekelim. Görsünle “yağ yoğurttan mı çıkıyor yoğurt yağdan mı?” Daeş denen örgüt bu kadar mı önemli çevremizde daeşe benzer bir sürü terör örgütleri türedi. Kimse karışmasın evvel Allah biz hepsiyle de baş ederiz. Daeş örgütünü batılı devletler kendileri kurmadılar mı?    Güya şimdide vurmak için peşine düştüler hiç inanmıyorum. Bu zamana kadar yapılanlar Türkiye’yi bölme çabalarıdır. Soruyorum size Amerika’nın, Almanya’nın, Fransa’nın, İtalya’nın İngiltere’nin bizim topraklarımızda karasularımızda işleri ne?    Uçaklarıyla gemileriyle denizden karadan Türkiye’yi kuşattılar bunlara neden müsaade ediliyor. Ben üç beş devletten bahsettim amma Akdeniz’de 12 devletin savaş gemilerinin olduğu söylenmektedir.    Biz topraklarımızda yabancı görmek istemiyoruz. Kovalım gitsinler. Defalarca söylüyorum bu mesele daeş ve Suriye meselesi değildir. Mesele Türkiye’yi bölme oyunları. İnşallah ben yanılmış olurum.    Allah sonumuzu hayır etsin. Daeşi vurmaya gelen bu devletlerin samimi olduklarına inanmıyorum. Bizim bizden başka dostumuz yok. Bizler bir olup el ele verdikçe kimse bizi yıkamaz ve bölemez. ------------------------ Saygılarımla...