Dokuz Ağustos’tu bir pazar günü,
Yaktın bizi kızan dere gölet’i.
Halk’a zehir etin sen tatlı günü,
Yaktın bizi kızan dere gölet’i.
Katillik gömleğin giydin sırtına,
İkindi sonuydu koptu fırtına,
Bu acıyı sen yükledin sırtıma,
Yaktın beni kızan dere gölet’i.
Uzaklardan gel, gel ettin gençlere,
Yazık kıyma yiğitlere mertlere,
Kim? Dayanır bu tür acı dertlere,
Yaktın bizi kızan dere gölet’i.
Acımadın o gencecik yaşına,
Zehir koydun ailenin aşına,
Ayak basmam toprağına taşına,
Yaktın bizi kızan dere gölet’i
Gark ettin bizleri bu kara güne,
Kininiz ne idi? Genç yeğenime,
İlk kurbanı bizden aldın bu sene,
Yaktın bizi kızan dere gölet’i.
Kalleşlikten yana yok senin gibi,
Görünmez suyuyun tabanı dibi,
Dört bacının bir tek gardaşı idi,
Katil oldun kızan dere gölet’i.
Gaddarın tekisin kusura bakma,
Suyun durgunlaşsın dışarı akma,
Bizi yaktın bari başkasın yakma,
Yaktın bizi kızan dere gölet’i.
Âşık Ali’m söyler sözün doğrusun,
Yedin kardeşimin bir tek yavrusun,
Şerrinizden insanları korusun,
Kuruyasın kızan dere gölet’i.
09.Ağustos.2015
2 yorum:
çok güzel anlatmışsın ali abi yüreğine saglık allah rahmet eylesin
Allah sabır versin, kardeşimede Allahtan rahmet diliyorum....
Yorum Gönder