AHMET
ALTIN KİMDİR?
Ahmet Altun lakabına (mardan) derler.
Lakabıyla ünlü biridir. Babası İbrahim, annesi Havva’dır.
1934 Yılında Çağlayancerit Köyünde doğar.
Küçük yaşta babasını kaybeder. Demirciliğe meraklıdır. Bir müddet demirci ustalarının
yanında çıraklık yapar.
1950 yılında Karaveli Ali’nin kızı Ümmü ile
evlenir. Askere gitmeden bir kızı dünyaya gelir.
1955 Yılında askere gider. Dört yıl askerlik
yapar. Askerde oğlunun dünyaya geldiğini öğrenir.
Ahmet Altun iyi bir demirci iyi bir silah
ustasıdır. Komutanları tarafından sayılır sevilir. Askerlerin bozulan
silahların tamir eder. Askerliği biter, köyüne döner. Taş köprünün bitişiğine
bir demirci dükkânı yaptırır, çalışmaya başlar. Elinden gelmeyen yoktur. Köyde en iyi demirci olarak üne kavuşur.
Demirciliğin yanı sıra çakmaklı tüfek, çifte ve kırmalı silahlar yapar.
1962 Yılında adı bir cinayete karışır.
Yakalanarak cezaevine gönderilir. On üç yıl hüküm giyer. On bir yıl ceza evinde
yatar, bir ara cezaevinden firar eder, Çok sürmez yakalanır. Cezasının iki yılı
affa gider. Cezaevinde silah tamirciliği, fotoğrafçılık, radyoculuk yaparak ekmek
parasını kazanır. Ahmet’ in eşiyle, çocuklarıyla, arası açık olduğu halde.
Birde yaşlı annesi vardır. Kadın kendisine bile bakamaz. Yinede eşi Ümmü hem
kayınvalidesine bakar hem Ahmet’e harçlık gönderir.
1973 Yılında cezaevinden çıkar. Köydeki
evinin yanına bir dükkân yaptırır. Cezaevindeki sanatını sürdürür. Ayrıca
mavzer, tabanca gibi silahların yenilerini yapar. Çok sürmez. İstemezleri
tarafından ihbar edilir. Tekrar cezaevine girer. Üç beş ay yatar çıkar.
1975 Yılında dev bir jeneratör alır, köye
elektrik verir. Fakat kimseden elektrik parası alamaz. Elektrik işinden çok
zarar eder. Bu defa kendisine bir ortak bulur, Evinin bitişiğine değirmen için
bir mekân yaparlar. Değirmenin taşlarını kendisi yapar. Jeneratörü değirmenin
elektriğinde kullanır. Değirmen faaliyete geçer. Bir müddet çalıştırırlar.
Sonunda ortağı ile anlaşamayıp. Değirmeni kapatırlar, eski işlerine devam eder.
Eşi Ümmü Hatun çalışkan ve yiğit bir
kadındır. Evinde ip dokuma tezgâhı vardır. Çul çuval dokuyarak çocuklarının
geçimini sağlar. Bir oğlu, dört kızı vardır. Oğlunu okutur, öğretmen olur. Beş
çocuğunu da evlendirir. Babasından düşen tarlasını parselletip arsa olarak
çocuklarına verir. Kimi ev yapar, kimi bahçe olarak kullanır. Eşinin beş
evladına hiçbir faydası olmamıştır. Olanca sıkıntıları çeken Ümmü Hatun 1994
Yılının Haziran Ayında kalp krizi geçirerek hayatını kaybeder.
Ahmet 1993 Yılında Zöhre Şahin ile evlenir.
Yeni eşinden İki oğlu, bir kızı dünyaya gelir. 2004 Yılında eşine resmi nikâh
yaptırır. Tarlasını, bahçesini, evini ve iş yerlerinin tapılarını yeni eşi
Zöhre’nin üzerine verir.
Diğer evlatlarına miras bırakmaz. Evlatları
gururuna yedirip davacı olmazlar. Vefatından sonra, önceki evlatları babamız
bize babalık yapmadıysa biz ona evlatlığımız yapalım diyerek cenaze defin
işlerini en iyi şekilde yerine getirmişlerdir. Toplam beş kızı, üç oğlu, yirmi
iki torunu, yirmi sekiz torununun torunu vardır.1934 Yılında doğan Ahmet Altun
2013 Yılının Nisan Ayında vefat eder.
-------------------
NOT: Resimde elinde gördüğünüz Mavzeri kendisi yapmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder