Aramızdan Ayrılanlar

KAYBETTİKLERİMİZ
KAYBETTİKLERİMİZ
Urus Kemal Gülsüm Çakıl Ayşe Ibrık Hüsne Zorkun Bağdat Elmas Emine Güler Dursun Sivri Havva Rande Cennet Mağara Hüsne Berk Hortlu Hacı Vakkas Kaya Kazakçı Yusuf Yusuf Kırıcı Mustafa Dinler Semerci Durdu Emine Yarbaş Mercen Yıldızlı Mahmut Ali Sultan Karagöz Elif Dolgun Ramazan ve Ülkü D.Şehitleri Emine Kozak Ambarcı Elif Doruk Ali Fatık Onaran Ahmet Dinler Osman Ahmet Zeynep Gök Hasan Dilbaz Hanifi Kekil Mısto Hüseyin Ömer Çirkin Zeynep Nurhak Sinan Dolgun Azzıkçı Ali Hava Kekeç Ümmusün Mehmet H.Kökenöz Ayşe Kökü Hanım Tükel Mehmet Aygörmez Elif Aygörmez Ayak Cuma Mehmet Yalçın Hatice Sarıaltun Beser Mustafa Recep Mehmet İmam Cuma Ayşe Kınalı Mehmet Koca Ayşe Karabıyık Ayşe Demir Nalbant Hasan Ahmet İğde Bömrklü Onbaşı Mehmet Havuç H.Temizyürek M.Onaran E.Çetinkaya Cengiz Sümbül Fatma Berker U.Ahmet Gök Fatih Yakar ve Eşi Hasan Arı ve Eşi M.Ali Arı Hatice Yıldızlı Fahri Yıldızlı İsrafil Yıldızlı Abdurahman Çolak ve Eşi Alırza Ünal Kızı emine Mehmet Kardeş ve Eşi Akif Kuş Fatma ve Merve Koca Furkan ve Nursel Mehmet Dilik ve Eşi Ayşe Dilik Teslime Dilik Ayşe Dilik Salman Malkoç Beser Malkoç Fadime Malkoç Esin Malkoç Beser Mıstık Kasım Zorkun Duran Tekin İbrahim Kozak Nurgül Kozak Canan Kozak Cansu Kozak Enes Kozak Edanur Çalışkan Elif Yeşil Emre Çalışkan Gülsüm Çalışkan Hatice Sivri İsa Filiz Mehmet Canlı Mehmet Çadır Muzaffer Deşir Nursel Hasırcı Ramazan Kırıcı Salman Erinci Yakup Zorkun Yusuf Kelle LİNK ADI Cahal Berk Ebili Berk Mehmet Berk Ökkeş Berk Mıstık Berk Ayşe Berk Selver Berk

14 Nis 2020

Korona Virüs (covıd-19)

       1981 yılında yazar (Dean Koontz) 39 yıl önce kaleme aldığı gerilim romanı (karanlığın gözleri) eserinde Çin’in Wuhan kentinde böyle bir virüsün yayılacağını yazmıştı. Bu yazar bunu nerden biliyordu? Bu işte büyük bir şüphe vardır. 40 yıl sonra ortaya çıkan Virüsün bir laboratuarda yapıldığını akıllara getiriyor. Bu hastalığın 2019 Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde yarasalardan insanlara bulaşan bir hastalık olarak tanımladılar. Çin’liler iki ay hastalığı tüm dünyadan gizlemişler. Virüsle baş edemeyince bir anda tüm dünyaya yaydılar.

       Virüs üst solunum yolu ile insandan insana bulaşan bir hastalıktır. Korona’ya yakalanan kişi farkında olmadan ve belirtileri ortaya çıkmadan virüsü yayabiliyor. Hastalık insanda 14 gün sonra meydana çıkıyor. Hastalığın belirtileri grip benzeri yüksek ateş boğaz ağrısı kuru öksürük, nefes darlığı, Tıksırma, Burun akıntısı gibi belirtilerle meydana çıkıyor.Hastalığın bulaşma sebeplerinden biri hasta olan kişi ile yüz yüze gelinmemeli. Maske takıp sosyal mesafeye dikkat edilmelidir.

       Virüs genelde 65 yaş üstü kronik hastalığı bulunan yaşlıları daha çok etkileyerek anında ölüme götürüyor. Hastalıktan korunmak için. Eller kirli iken ağza, göze, buruna götürülmemeli. Elleri sabunlu su ile 20 saniye parmak aralarını ovalayarak yıkamalı. El temizliğine dikkat edilmeli.

      Türkiye’de birçok şehirlerde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Evde kalınmalı dışarıya çıkılmamalı. Odalar sık, sık havalandırılmalı denildi. Evden çıkmayan yaşlıların maaşlarını günlük ekmeğini ve her türlü ihtiyacını devlet evine gönderdi.

      Dünyada olduğu gibi Türkiye korona’dan birçok doktorunu ve hemşiresini kaybetti. Ölenlere rahmet diliyoruz. Bu virüs kimseye acımadan tüm dünyayı kasıp kavurdu. Uğramadığı hiç bir ülke hiç bir devlet kalmadı.

Bu günlerde zengin fakir herkes can derdine düştü. İnsanlar birbirinden uzaklaştı. Komşu komşusundan ana baba evladından evlat ana babasından dede torunundan torunlar deden kaçar oldu. Komşu öldü cenazesine ve yasına gidemedik Düğün nişan sünnet törenleri yasaklandı.

       Bu virüs sosyal ve ekonomik yönden tüm devletleri çökertti. Türkiye dost düşman demeden tüm devletlere yardım elini uzattı. Tıbbi malzeme ve solunum cihazları maskeler, eldivenler kolonyalar gönderdi. Bazı devletler günlük ölü sayılarını kamuoyundan gizlediler Buna Türkiye’de dâhil.

       Bu ülkeler arasında Türkiye ilk önlem alan ülkelerden birisi. Olduğu halde hastalık 11 Mart 2020’de başladı günde en az 200 kişi hayatını kaybetti. 25 Ocak 2021 itibarıyla Türkiye’de ölü sayısı 25 bini geçti. Vaka sayısı

2 milyon 500 yüz. Mekke, Medine, giriş çıkışlara kapatıldı. Camilerimiz, Cuma cemaatine vakit namazlarına kapatıldı. Türkiye’de üniversiteler, dâhil tüm okullar kapatıldı. Öğrenciler evlerine kapandı dışarı çıkamadılar. Çocuklar yıl boyunca televizyondan internetten canlı olarak ders çalıştılar.

        Tüm dünyada hava yolları, kara yolları, Tiren ve deniz yolları ulaşıma kapatıldı. Türkiye Avrupa’da mahsur kalan yüz binlerce Türk insanını uçaklar göndererek getirip şehirlerde öğrenci yurtlarında, okullarda, Hastaneler de 14 gün gözetim altında tutup. Hasta olanları ücretsiz tedavi etti. Valiler Kaymakamlar izin vermedikçe hiçbir kimse şehirden şehire ilçeden ilçeye köyden köye gidemedi.

Dünya genelinde bu hastalığın tedavisi çok yüklü paralarla yapılırken Türkiye ayırım yapmadan tüm vatandaşlarını ücretsiz tedavi etmeye devam ediyor. 2021 yılı başlarında aşılar bulundu müjdesini aldık. İlk aşı Türkiye’ye Çin’den gelmeye başladı vatandaşları aşılamaya devam etmektedir.   

     BİYOLOJİK SİLAH:

     Ben şahsen dünyanın geleceğinden kaygılıyım. Bundan sonra dünyada top tüfek ve uçaklarla bombalarla savaş olacağını sanmıyorum. Bu tür virüslerin her yüz yılda bir yayıldığını söylüyorlar. Covid 19 bir denemeydi. İnsandan insana bulaşan bir virüsdür. Amerika’nın yeni başkanı Biden ağzındaki baklayı çıkardı. Biyolojik savaşların çoğalacağını ima etti. Gerek yakın tarihte veya gelecek tarihlerde birileri daha ölümcül biyolojik bir virüs üretecekler. Bütün insanlığı yok edecekler. Virüsü silah olarak kullanacaklar. Kendi halklarını korumak için belki de virüsün aşısını önceden bulup halklarının bir kısmını aşılayıp ölümden kurtaracaklar. Sonrada dünyanın milyonlarca nüfusunu yok edecekler. Bunları yazmaya dilim varmıyor ama zaman onu gösteriyor. Yeni üretilecek virüs bu defa tüm dünyaya havadan yayılacak insanların kimi evinde kimi yatağında kimi sokakta kimi iş yerinde kimi yolculukta düşüp ölecekler. Sokaklar caddeler evler ceset yığını olacak. Cesetleri toplayanda olmayacak. İnsanlar öldüğü yerde çürüyüp yok olacak. Sağ kalanlar olursa o insanlarında rahat yaşayacaklarını sanmıyorum. Rabbime yalvarıyorum inşallah bu yazdıklarımın hiç biriside gerçek olmaz insanlıkta derin bir nefes alır. Saygılarımla

--------------------------

      ÖLET GELDİ DEMİŞTİ:

      2020 yılında Korona virüs tüm dünya ülkelerine yayılınca rahmetli annemin bize anlattıkları geldi aklıma. Acep o tarihlerde dünyaya böyle bir virüs mü? Yayılmıştı. Senesini hatırlamıyorum derdi. Ben o zamanlar genç bir kız idim. Köye giriş çıkış yol yoktu. Dünyada ne oldu ne bitti haberimiz olmadı. Köye bir ölet geldi Cerit’te güzden yaza kadar kadın erkek yaşlı genç çocuk, 500 kişiye yakın öldüğünü biliyorum. Köy halkı nöbetleşerek karda kışta gece gündüz mezar kazdılar. Mezar kazanlar evlerine gidemedi yemeklerini mezara iletirlerdi derdi.

25 Ocak 2021                                    Âşık Ali Ataş 

Hiç yorum yok: