Mehmet EYİCE Ailenin 4. ve en küçük çocuğu
olarak
1959 yılında Çağlayancerit köyünde dünyaya
gelir. Anne ve babasının okuma yazması yoktur. Annesinin bir anlık ihmalliği
yüzünden 3 aylık bebek iken yere düşürülür düşme sonucu görme yeteneğini
kaybeder.
Ailenin fakirliği yüzünden Mehmet
doktora götürülemez. Ebedi görme engelli olarak kalır.
1980 yılında annesini 1989 yılında
babasını kaybeder. 4 ablasıyla beraber baş başa kalır. Ancak okuma yazması yoktur.
Mehmet genç bir delikanlı oluncaya kadar yalnız başına evden dışarı çıkamamış.
1974’de Şiir yazmaya başlar. Görme
yeteneği olmadığı için şiir’lerini kâğıda değil de hafızasına yazar. Tüm
şiirlerini hafızasının bir köşesine kaydeder. Şair çok zekâlıdır.
1974
yılında yazdığı ilk şiir’ini bu gün bile tereddüt etmeden okur. Şair
biriktirdiği üç beş kuruş harçlık ile kendine bir saz alır. Köyünde saz çalan
olmadığı için kendisine bir saz öğreticisi bulamaz. Saz çalmayı kendi kendine
öğrenir. Şiirlerini bir kitapta toplama imkânı olmayan şair
1974 ten 2013 yılına kadar yazmış olduğu
Tüm şiirlerini sazıyla teyp kasetlerine okuyarak “Sazım Sesim Deyişlerim” adı
altında tüm şiir’lerini arşivlemiştir.
1978’de İstanbul’a gider 6 Nokta Körler
Rehabilitasyon Merkezinde
6 ay eğitim görür. Kabartma
yazıyı öğrenir. Kabartma yazı ile yazılan tüm yazıları okur. Okulda birçok
arkadaşlar edinir. Kabartma yazı ile arkadaşlarına mektuplar yazar. Kendisisine
gelen mektupları parmaklarının ucu ile okur.
1983 de Kahramanmaraş Ertuğrul gazi Körler
Okulunda dışardan bitirme sınavına katılır. Okulun İlk diploma alan bir
numaralı öğrencisi olur.
1987’de evlenir 1990’da bir oğlu dünyaya
gelir. Çocuk. 3,5 yaşına geldiğinde hastalanarak ölür. İkinci bir çocukları
olmamıştır.
1974 ten 2013 yılına kadar Yazdığı tüm
şiirlerini hayırsever bir arkadaşı tarafından sesli olarak bilgisayar hafızasına
aktarılmıştır. Şair’in birçok şiirleri körler okul’u dergilerinde yayınlanır.
Bir çok şiir’i 6 nokta körler okulu öğretmenleri tarafından sesli olarak
CD’lere okunmuştur.
Şair Çağlayancerit ilçesinin İstiklal
Mahallesinde ikamet etmektedir. Şiir yazmaya devam eder. Şairimiz zeki ve
gururludur. Komşularının verdiği sadakayı kabul etmez. Benden daha düşkün
olanlara verin der. Boş durmayan şair çakmaklara kaz doldurarak iskemle yapıp satarak
ve devletin verdiği malullük maaşı ile geçinmektedir.
-------------------------------------------------------------------
NOT: Şair’in biyografisi Âşık Ali
tarafından kaleme alınmıştır
**************************
İlçe bakkalı’nın birinden alış veriş yapan
Mehmet Eyice bakkala verdiği paranın On TL olduğunu bakkal ise 5 TL aldığın
iddia eder. Ve bakkal paranın üzerinin olmadığını 5 TL’ lik fındık verdiğin
iddia eder bu olay üzerine şair Eyice bakkal için taşlama türü birkaç şiir
yazar okuyalım bakalım.
BEŞ MİLYONU YEDİ
HASAN
Az bir fındık
alam dedim
Ücretin
söyledi Hasan
On milyon
uzattım verdim
Beş milyonu
yedi Hasan
Bir süre
bekledim durdum
Sonra merak
edip sordum
Beş milyonu
istiyordum
Kalanın
vermedi Hasan
On milyonu beş
belledi
Kasaya attı
vermedi
Vebali de
benim dedi
Hatalı
davrandı Hasan
Bastım battım
çamır suya
Varıp oturdum
oraya
Elin uzattı
masaya
Çekmeceyi
örttü Hasan
Müşteriler
veli nimet
Sözüm ona
(t…...) market
Beklenmeyen
bir hareket
Helal haram
demez Hasan
|
Tatlı dendi acı çıktı
Öylesine canım sıktı
Merhamet vicdanı kıttı
Beş milyonu yedi Hasan
Dünya senin olsa nolur
Malın mülkün burda kalır
Olan beş milyona olur
Moralimi bozdu Hasan
İki gözüm görmez diye
Soyulup gittim şerciye
Kazık atar müşteriye
Üçkâğıtçı çıktı Hasan
Dükkânına varmasaydım
Arayıp ta bulmasaydım
O fındığı almasaydım
Bu durum olmazdı Hasan
Mehmet Eyice der hasana
Muhtaç mıydın beş milyona
Şaştım telaşa tasana
Nefsinin kölesi Hasan
---------------------------------
18.Mayıs 2002
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder