Şair İçin Yazılanlar Yaşanmış Gerçekler Benim Yaşadıklarım Benim Yazdıklarım C.Âşıklar Şairler Kim Kimdir? 1 Kim Kimdir? 2 Ölenlerin Resimleri

Aramızdan Ayrılanlar

KAYBETTİKLERİMİZ
Ayşe Körpınar Yusuf Kızılseki Ayşe Tunç Şerif Kekil Zafer Onaran Fatma Öksüz Bahar Ulaş Mehmet Üstel Mustafa Tunç Vali Ahmet Ayşe Kaya Fatma Gök Diliş İbrahim Mehmet Tekin Zeynep Güney İbrahim Dinler Gülay Şahbaz Çatkafa Süleyman Hüseyin Kuzu Yusuf Güneş Memiş Ahmet HasanYakar Mehmet Yakar Berduş Dişçi İbrahim Zeynep Şahin Süleyman Tatlı Tekere Sofu Ali Tatlı Şerif Baykuş Tatlıcı Musa Emine Kayar Eşefatma Veli Ataş Fatma Ataş Fadime Ataş Mehmet Ataş Ahmet Ataş Ayşe Ataş Mehmet Ataş (eco) Mehmet Ataş Yusuf Ataş M.Temizyürek Elif Temizyürek A.Temizyürek A.Temizyürek Ali Temizyürek Nahide Temizyürek H.Temizyürek Yusuf Kırıcı Yusuf Duymaz Şeref Rende Ahmet Altun Ümmü Altun Şeref Şişman Bekçi Koca İBİK ALİ Cahal Berk Ebili Berk Mehmet Berk Ökkeş Berk Mıstık Berk Ayşe Berk Selver Berk Fatih Yakar ve Eşi Hasan Arı ve Eşi M.Ali Arı Hatice Yıldızlı Fahri Yıldızlı İsrafil Yıldızlı Abdurahman Çolak ve Eşi Alırza Ünal Kızı emine Gülüzar K.bIYIK Gülüzar K.bIYIK Karahasan Aşık Mehmet Haklı Köse Ali Çolak Ahmet Gök Hatice Yavuz Çağrı Güler Mustafa Baykut M. Ali Güneş Urus Kemal Gülsüm Çakıl Yusf Htice Yurdagül Mhmet Filiz Ayşe Ibrık Hüsne Zorkun Bağdat Elmas Emine Güler Dursun Sivri Havva Rande Cennet Mağara Hüsne Berk Hortlu Hacı Vakkas Kaya Kazakçı Yusuf Yusuf Kırıcı Mustafa Dinler Semerci Durdu Emine Yarbaş Mercen Yıldızlı Mahmut Ali Sultan Karagöz Elif Dolgun Ramazan ve Ülkü D.Şehitleri Emine Kozak Ambarcı Elif Doruk Ali Fatık Onaran Ahmet Dinler Osman Ahmet Zeynep Gök Hasan Dilbaz Hanifi Kekil Mısto Hüseyin Ömer Çirkin Zeynep Nurhak Sinan Dolgun Azzıkçı Ali Hava Kekeç Ümmusün Mehmet H.Kökenöz Ayşe Kökü Hanım Tükel Mehmet Aygörmez Elif Aygörmez Ayak Cuma Mehmet Yalçın Hatice Sarıaltun Beser Mustafa Recep Mehmet İmam Cuma Ayşe Kınalı Mehmet Koca Ayşe Karabıyık Ayşe Demir Nalbant Hasan Ahmet İğde Bömrklü Onbaşı Mehmet Havuç H.Temizyürek M.Onaran E.Çetinkaya Cengiz Sümbül Fatma Berker U.Ahmet Gök Mehmet Kardeş ve Eşi Akif Kuş Fatma ve Merve Koca Furkan ve Nursel Mehmet Dilik ve Eşi Ayşe Dilik Teslime Dilik Ayşe Dilik Salman Malkoç Beser Malkoç Fadime Malkoç Esin Malkoç Beser Mıstık Kasım Zorkun Duran Tekin İbrahim Kozak Nurgül Kozak Canan Kozak Cansu Kozak Enes Kozak Edanur Çalışkan Elif Yeşil Emre Çalışkan Gülsüm Çalışkan Hatice Sivri İsa Filiz Mehmet Canlı Mehmet Çadır Muzaffer Deşir Nursel Hasırcı Ramazan Kırıcı Salman Erinci Yakup Zorkun Yusuf Kelle LİNK ADI Solak Mıstık Ali Tekel Hatice Tekel Veli Tekel Ali Kısa Köküş Ahmet Tütüncü Eşe Hatice Menekşe Hatice Çamlı Maksut Gönen Mehmet Uzun Mehmet Güler A.Doğanpınar Zeynep Kurt Zeynep Tekin Ümmügülsüm Sınıkçı Ahmet Rabiye Babuççu A.Temizyürek Zilfi Onaran Manoğlan Cuma Kürdali Yiğit Hatice Nurhak Ahmet Zorgün Ali ve Cennet Çakıl KARGILI Arif Gök Teslime Gök B.Berker Fatma Karasu Leyla Onaran B.Gümbüredek Fatma Karabıyık Bayram Nurhak Yusuf Karagöz Bahar Berker M.Keklicek Zeki Tekel Ayşe Ünal Mehmet Şat Hacı Canlı Şükrü Göz Bağdat Güler Kürt Hacı Kaya Hüsne Sümbül Durdu Tekin Yeter Kınalı İbrahim Kekil Aynışa Veli Sıhıya Ali Durmuş Kumru Kürdali Mıstık Mısır Salman İbrahim Mısır Dena Molla İbrahim İbik Ahmet Kaval Ayşe Kaval Mehmet Yılönü Vakkas Yılönü Sinan Yılönü Mehmet Özbek Elif Özbek Ayşe Özbek Zehiye Tükel Şerif Tükel Mustafa Tükel Sıddık Tükel Faruk Tükel Hasan Tükel Zeynep Tükel Ali Açıkgöz Seher Açıkgöz Ömer Açıkgöz Elif Açıkgöz Ali Açıkgöz Hacer Açıkgöz Halime Hatun Durmuş Tulgan Elif Tulgan Erdem Öcal Çökelik Ramazan Musa Sürmen Cennet Sürmen Ali Sürmen Fatık Sürmen Orhan Sürmen (şehit) Zeliha Sürmen Şoför Yusuf Fatma Küçük Hacı Dinler Eşe F.Dinler Ahmet Dinler Emine Dinler Mustafa Dinler Ömer Dinler Yusuf Dinler Cennet Dinler Ayşe Dinler Teslime Dinler Ahmet Dinler 1 Şerif Dinler Hasan Kardeş Ali Kardeş Hatice Kardeş Süleyman Demir Hava Demir Hasan Kaya Veli Kuş Köküş Cuma Köküş Şerif Hacı Y. Yalçın Şerif Yalçın Mehmet Yalçın 1 Fadime Yalçın. 1 İbrahim Yalçın Mehmet Yalçın 2 Mehmet Yalçın Fadime Yalçın, 2 Apıl Memiş Fidan Tatar Ahmet Feramiz Boğaz Ese Cuma M.KelebekAli Kelebek Kekeç Ali Ayşe Demiröz Hatice Demiröz Fatma Demiröz Abdullah Demiröz Şükrü Demiröz Mehmet Kısa Veli Karabıyık Cennet Kelle Eyüp Kelle Hatice Haklı Piro Ali Kekil KARAÇAVIŞ Şeref Tunç Eşemen Tunç Mehmet Tunç Cuma TUNÇ Serkan Tunç Hacı Kekil Fatma Kekil Balaban Derviş Osman Kara Mustafa Yeşil Şerif Yeşil Salman Yeşil Bahar Yeşil Hasan Yeşil Bahar Yeşil Zeynep Yıldızlı Hasan Yıldızlı Hasan Yıldızlı Veli Yıldızlı Halil Yıldızlı Hürü Yusuf Ali Damar Ayşe Damar Yusuf Damar Ali ELMAS Mehmet Damar Medine Damar Elif Damar Kamber Ali Yavsı Mustafa Öztürk Cennet Öztürk Fidan Öztürk Elif Öztürk Mahmut İğde Keçeli Veli Fatma Koç Ahmet Güler Halil Güler Mehmet Güler Meryem Güler Mustafa Güler Bağdat Güler Memiş güler Üzeyir Güler Kazım Güler Veli Güler Veli Güler İbiş Güler (Paşa) Yusuf F.Ali Güler Ahmet Güler Mehmet Güler Ahmet Güler Gülsüm Güler Yusuf Güler Fadime Güler Ayşe Güler Ayşe Ibrık Güler S.Mıstık Onaran Bahar Onaran Zeynep Onaran Durdu Onaran Yaşar Onaran Mehmet Onaran Halil ONARAN Elif Onaran Osman Onaran Fatma Onaran Veli Ataş Osman Onaran Ali Onaran Lutfiye Onaran Ahmet Onaran Cennet Onaran G.Mıstık Onaran Fatma Onaran Usta Ali Onaran Veli Onaran Ramazan Onaran Vırıt Veli Onaran Hasan Gökburun Hatice Gökburun Fakı Gökburun Teslime Gökburun Mevlit Gökburun İsmail Gökburun Hasan Gökburun Ali Gökburun Mustafa Gökburun Hamdi Gökburun Mehmet Gökburun Teslime Çağrıcı İbrahim Aras Mehmet Aras Cennet Aras Fatma Aras Fatma Aras Veli Aras Elif Aras Pürçüklü Ahmet Karamemiş Kuş Mehmet Kısa Mehmet Engizek Şerif Engizek Erdal Bozdere Emine Engizek E.Fatma Engizek İsmail Kurt Müdür Salman Egili Köse

23 Nis 2012

Unutamadıklarım (1/3)

       UNUTAMADIKLARIM (1)
       Yıl1955 de Biçmoluk oymağına yaşlı bir adam gelmişti. Adı sorulduğunda beni gösterirdi. Belli ki ismi Ali’ydi. Bu insan oymakta bir hafta misafir kaldı. Konuşmayı sevmeyen bir hali vardı. Oymakta bulunan herkesin nasıl bir insan olduğunu, adamın kaç çocuğu olduğunu, isimleriyle söylerdi. O tarihlerde ağabeyim askere gitmişti. Anneme ‘’Fadime Teyze düşünme.
Oğlun askere giderken trende biraz sıkıntı çekti. Şimdiyse rahat. Yakında çavuş oluyor. Birliği Erzurum.’’ Dediğinde annem şaşırdı. ‘’Derviş baba oğlumun yanında mıydın?’’ dedi, seslenmedi. Oymağın insanları Ali Amcadan ayrılmak istemezdi. Kırk yıllık ahbapmış gibi yanına gelen her insanla dost olur, oymaktaki insanlar kendisine derviş baba diye hitap derlerdi. Beni çok seviyordu. Bir an bile yanından ayırmak istemezdi. Hangi komşuya gitse beraber giderdik. Gündüzleri komşuları gezer, akşam olunca bizim eve gelir, beraber yatardık. Bir gün bana ‘’Ali köye git. Sizin asmadan üzüm getir, yiyelim.’’ dedi. ‘’Ali amca sen bizim asmayı nerden biliyorsun?’’ dediğimde ‘’Biliyorum. Evinizin önünde kabarcık üzümü asması var.’’ dedi.
       Acele köye gelip bir kaşıklık üzüm kesip götürdüm. Üzümü yedi. sessizce bana dua etti. Eliyle ikide bir suratını tutuyordu. Dişinin ağrıdığı belliydi. Kimseye demiyordu. Bir gün “Ali seninle Cüceler Oymağına gidelim” dedi. ‘’Cüceler nerede?’’ dediğimde eliyle cüceleri tarif etti şaşırdım. ‘’Sen önden yürü. Ben seni takip ederim.’’ dedi. Önünde yürüyordum geliyor mu diye iki adımda bir dönüp bakıyordum.
      Yüz metre kadar peşimden geldi. “Niye arkana bakıyorsun? Beni kaybetmekten mi korkuyorsun?” dedi ‘’Evet!’’ dedim. Bu defa kendisiyle el ele tutuşarak elli metre kadar yürüdük. Bir anda elimi bırakıp yanımdan kayboldu, panikledim. Sağa sola baktım kimse yok. Baktım üç yüz metre ileriden gidiyor. Peşinden koştum. Ben vardıkça uzaklaştı. Benden önce Cüceler Oymağına vardı. Ne kadar koştumsa ulaşamadım izini kaybettirdi. Oymakta bulunan evlere tek tek sordum. Kimse gördük demedi.
Ağlayarak eve geldim. Anam ‘’Ne oldu? Niye ağlıyorsun?’’ dedi. ‘’Ali amca beni attı gitti.’’ dedim. ‘’Oğlum Allah bilir ama o iyi kimselerden biriydi. Belki gelmez. Unut onu.’’ dedi.
      O gece rüyamda gördüm. Cerit’te Kör Hasan Hacı’nın evinde olduğunu söyledi. Sabahleyin erkenden köye geldim. Hacı Emminin evine vardım. ‘’Bugün size biri geldi mi?’’ dedim. Hacı Emmi ‘’ Kısa boylu yaşlıca bir adam geldi, konuşmuyordu. Eliyle dişini tutuyordu. Sordum seslenmedi galiba bu adam dilsiz dedim. Dişinin biri çürümüştü. Dişini çektim. Yarım saat önce güney bağlarına doğru gittiğini söyledi. Akşama kadar o çevreleri aradım bulamadım.’’ Bu kişi altmış altı yıldır hayalimden gitmez Bir türlü unutamıyorum...
---------------------------------
     UNUTAMADIKLARIM (2)
      Biçmoluk'ta tek katlı yüz metrekare ahşap bir evimiz vardı. Evden beş yüz metre aşağıda kara ardıcın yazı dediğimiz yerde büyük bir ardıç ağacı vardı. Rüyamda ardıcın altında oturuyormuşum. Aşağıdan yukarı tanıdığım bir köylümüz geldi. ‘’Ali burada ne yapıyorsun?’’ dedi ‘’Oturuyorum.’’ dedim. Adam yanımdan ayrılırken sağ tarafına dön. Peygamber efendimize bak.’’ dedi. Dönüp bakmama kalmadı öyle bir tokat yedim ki anlatamam ağlayarak uyandım.
       Sesime babam ve annem uyandılar. ‘’Ne oldu?’’ dediler. ‘’Biri bana tokat attı.’’ dediğimde babam ‘’Ne tokatı sen rüya görmüşsün. Yat yerine.’’ dedi. Yattım ama uyuyamadım. Sabah kalktığımda sağ yanağım kızarmış. Annem ‘’Yüzüne ne oldu?’’ dedi aynaya bakmadım ama gece ‘’Gece yediğim tokatın izi olabilir.’’ dedim olamaz deyip şaşırdılar. Kimseye söyleme dediler. Ve bugüne kadar kimseye anlatmadım. O gün gördüğüm rüya bugün görmüşüm gibi hafızamda durur...
-------------------------------
      UNUTAMADIKLARIM (3)
       1973 Yılında mezarlığa yakın köye uzak iki katlı ahşap bir ev yaptırdım. Güzün eve taşındık. Yoldan geçen insanlar “Bu adam ne kadar korkusuz? Mezarlığın yakınına ev yaptırdı.’’ diyenler oluyordu. Köyde elektrik yoktu. Ortalık karanlık. On yedi Kasım Cuma gecesi saat iki'de dışarı çıkmıştım. Mezarlıkta iki metrekare genişliğinde, iki metre yükseklikte beyaz bulut şeklinde bir ışık yanıyordu. ‘’Acaba birisi mezarlığa el feneri düşürmüş olabilir mi?’’ dedim. Kendi el fenerimi alarak evden çıkıp ışığa doğru yürüdüm. Yaklaştığımda ışık benden uzaklaşmaya başladı. Dualar okuyarak ilerledim.
Mezarlık çok taşlı olduğu için yürümekte zorlanıyordum. Yaklaştıkça ışık daha da uzaklaştı.
       Bir müddet sonra kayboldu. Bulunduğum yerde etrafıma baktım. Işık ilk gördüğüm yerde tekrar gözüktü. Yanına yaklaşırken yine kayboldu. Eve geldim. Dönüp baktığımda ilk gördüğüm yerde yanıyordu, şaşırdım. Gördüklerim ne hayal, ne rüya, gerçekti. Bir müddet seyrettim. ‘’Bu işte bir hikmet var.’’ dedim. Mezarda yatanlar için üç ihlas bir fatiha okuyup odama girip yattım. Fakat sabaha kadar uyuyamadım. Yarım satta bir çıkıp baktım şafağa karşı aniden havaya savrulup kayboldu. Aradan kırk sekiz yıl gibi bir zaman geçmesine rağmen. Geceleri her dışarı çıktığımda o ışığı bir daha görür müyüm diye mezarlığa bakıyorum… Âşık Ali Ataş

 

Hiç yorum yok: